Amsterdam’dan Detroit’e giden uçağın Kanada’ya inmesinin ardından yolcular askeri kışlalarda kaldı.
Hollanda’nın Amsterdam kentinden Amerika Birleşik Devletleri’nin Detroit kentine seyahat eden yolcular, uçağın mekanik bir arıza nedeniyle zorunlu iniş yapmasının ardından geceyi Kanada’nın doğusundaki bir askeri kışlada geçirdi.
WJBK-TV’nin haberine göre Delta Airlines ekibi, arızanın ardından Pazar günü uçağı Newfoundland ve Labrador’a yönlendirdi.
Yolcu Tony Santoro, TV kanalına yaptığı açıklamada, 24 saatlik gecikme sırasında yolcuların kışlada kaldığını söyledi. “Gerçekten otel gibiydi” diyen Santoro, “O kadar da kötü değildi. Suyumuz, sabunumuz, her şeyimiz vardı.”
Yolcu Nathan Johnson, havayolunun olup bitenler hakkında çok az iletişiminin olduğunu söyledi.
Delta Airlines, AP’ye yaptığı açıklamada, 135 sefer sayılı uçuşunun “önlem olarak” Goose Bay Havaalanına yönlendirildiğini söyledi.
Delta şirketi, “Goose Bay Havalimanı’ndaki hava ve pist koşulları operasyonların askıya alınmasına neden oldu ve mürettebat programlarını etkiledi. Delta, müşterileri nihai varış noktalarına ulaştırmak için Goose Bay’e ek uçak gönderdi” dedi.
Delta, Pazar gecesi yiyecek, su ve konaklama ayarlamak için Goose Bay yetkilileriyle birlikte çalıştı ve yolculara bu rahatsızlıktan dolayı tazminat ödeneceğini de sözlerine ekledi.
45 yaşındaki Nathan Johnson, yolcuların kendilerini Detroit’e götürecek başka bir uçak için beş saat boyunca asfaltta beklediklerini söyledi.
Johnson, ikinci uçak geldiğinde yolcuların uçağa bindiğini ancak bu sefer mürettebata sürelerinin dolduğunu ve tekrar inmeleri gerektiğinin söylendiğini söyledi. Johnson ve diğer yolcular Pazartesi günü sabah 6 civarında okul otobüsleriyle askeri kışlaya götürüldü.
Yolcular kışlaya hazırlıksız ve bagajsız geldi. Kanada’nın soğuk ikliminde bazı yolcuların montları yoktu.
Johnson, kendisinin ve eşinin saatler önce Almanya’nın Münih kentinden ayrıldıklarından beri giydikleri kıyafetlerle uyumak zorunda kaldıklarını söyledi.
Johnson, “Ne zaman uyanmamız veya ne zaman hazır olmamız gerektiğine dair hiçbir fikrimiz olmadan odalarımıza geri götürüldük” dedi ve ekledi, “İletişim yoktu.”