Cuma, Aralık 27

‘Yayımlama ve okuma özgürlüğü olmalı’

Bu yıl 40.’su düzenlenen Tüyap İstanbul Kitap Fuarı’nın en dikkat çeken konukları arasında Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) Başkanı Karine Pansa da vardı. Pansa ile yayıncılığın sorunlarını konuştuk.

Son birkaç günün en önemli tartışma konusuyla başlayalım. Yapay Zeka Yayıncılığa Zarar Veriyor Yayıncıların yeni teknolojilere bakıp işlerinin farklı yönlerini nasıl etkileyebileceklerini merak etmelerinin normal olduğunu düşünüyorum. Yapay zekayı dağıtım, pazarlama ve diğer süreçlerinin bir parçası olarak kullanan yayıncılar zaten var. Açıkçası, birçok üretken yapay zeka modelinin, telif hakkıyla korunan kitapları izinsiz kullanarak yapay zeka araçlarını eğittiği ortaya çıktığından, telif hakkı uyumluluğuyla ilgili soruların ortaya çıkması muhtemeldir. Bu konuyla ilgili zaten mahkemelerde davalar görüyoruz. Yayıncılar yazılı çalışmalara büyük değer katıyor ve yapay zeka şirketleri de bunu biliyor. Yazma araçlarınızı insanlığın ürettiği en iyi yazılarla eğitmek istemez misiniz? Bu iyi bir şey ama bu eşyaların bir değeri var ve lisanslanması gerekiyor.

Peki yapay zekaya karşı ne yapmalı?

Bunun yapay zekaya “karşı” bir şey yapmakla ilgili olduğunu düşünmüyorum, ancak yaratıcıların telif hakkı mevzuatında açıkça belirtilen haklarına saygı duyulduğundan emin olmak önemlidir. Sektör içindeki işbirliği bu hakların uygulanmasının sağlanmasında kilit rol oynayacaktır.

Ekonomik kriz her şeyden önce kitap fiyatlarına yansıyor. İnsanların kitaplara daha iyi ulaşabilmesi için ne gibi önlemler alınmalı?

Okumayı teşvik etmek için yapabileceğiniz birçok şey var. Kitaplara sabit fiyat ya da kitaba sıfır KDV gibi… Bazı ülkeler gençlere kültürel etkinlikler için kupon veriyor ya da güçlü bir kütüphane ağının olmasını sağlıyor. Kitaplar okuryazarlık açısından inanılmaz derecede önemlidir ve hükümetler bir dizi politika aracılığıyla okumayı gerçekten destekleyebilir.

Türkiye’deki yayıncılık dünyasını takip ediyor musunuz? Müsadere kararları, sansür…

Türkiye Yayıncılar Birliği’nin IPA’nın aktif bir üyesi olması nedeniyle çok şanslıyız, dolayısıyla bu bağlamda birçok gelişmeden haberdarız. Yayıncılar yayınlama özgürlüğünün yanı sıra okuma özgürlüğünü de taahhüt ederler ve bazen hassas konuları ele alan yaşa uygun kitaplar oluşturmak için büyük çaba harcarlar. Kitapların müstehcen ya da uygunsuz görüldüğü vakaları duyduğumuz tek yer Türkiye değil. Çocukların okuyabileceklerine yönelik bu hedefleme diğer pazarlarda da yaşanıyor ve ne yazık ki sıklıkla kötüye kullanılıyor. Kitabın küçük bölümleri, genellikle belirli konulardaki siyasallaştırılmış kampanyaların bir parçası olarak bağlam dışına çıkarılmıştır. Hassas konular her zaman olacak, çocuklarımızı koruyacak yasalar da her zaman olacak ama yasalar suiistimal edilmemeli; Yayıncılar yayınlama özgürlüğüne sahip olmalı ve okuyucular da okuma özgürlüğüne sahip olmalıdır.

Filistinli yazar Adania Shibli’nin ödül töreni Frankfurt Kitap Fuarı programından kaldırıldı. Rus-Ukrayna savaşının ardından Batı’nın önemli edebiyatçılara sansür uyguladığına da tanık olduk. Bu konu hakkında ne söylemek istersiniz?

Öncelikle savaştan etkilenen bölgelerdeki tüm editör meslektaşlarımız bizim düşüncemizde ve düşüncemizdedir. Bu yılın başlarında Prix Voltaire Özel Ödülü’nü Rus işgali sırasında öldürülen Ukraynalı şair Volodymyr Vakulenko’ya verdik. Ödülünü Norveç’te düzenlenen törenle kendisi adına Ukraynalı yazar Victoria Amelina aldı. Birkaç hafta sonra Amelina da Ukrayna’nın doğusunda düzenlenen bombalı saldırıda öldürüldü. Sorunuza gelecek olursak, yayıncılık izole bir alan değil ve açıkça dünya olaylarından etkileniyor. Meseleye Doğu-Batı ilişkisi olarak bakmamak lazım. Genel Sekreterimiz José Borghino’nun İsrail ile Hamas arasındaki savaşın başlamasından sonra söylediği gibi: “Uzun süredir devam eden bu sorunları çözecek beceriye sahip olmadığımız için insanlık zayıfladı.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

romabet güncel giriş betgar güncel giriş
ekrem abi sitesi